Bu yazıda 10.04.2014 tarihinde BGST müzik biriminde gerçekleştirilen “Mikrotonal Gitar Müziği” aktarımının Tolgahan Çoğulu tarafından metinleştirilmiş hali ve bu metin üzerinden aktarım esnasında yapılan yorum ve tartışmalar yer almaktadır. Yapılan yorum ve eleştiriler italik fontta metnin aralarına yerleştirilmiştir.

Mikrotonal gitar müziği, 20. yüzyıl ve erken 21. yüzyılda ortaya çıkmış bir müziktir. Bu repertuvarın geç oluşmasının ve repertuvarda az eser olmasının nedeni, standart gitarlarda perdelerin sabit olması ve eşit tampereman sisteme göre ayarlanmasıdır. 20. ve 21. yüzyıllarda yeni gitar tasarımlarıyla yeni perde sistemleri yaratılmaya başlanmış ve mikrotonal gitar müziği repertuvarı oluşmaya başlamıştır.  

 

MİKROTON VE MİKROTONAL MÜZİK

 

Klasik Batı müziğinde eşit tampereman olarak adlandırılan sistemde bir oktavda on iki yarım ses vardır. Standart klasik gitarlarda perde aralıkları ve piyanolarda tuş aralıkları yarım sestir. Yarım sesten daha az olan aralıklara klasik Batı müziği teorisinde mikroton denmektedir. Mikrotonların kullanıldığı çağdaş klasik Batı müziği eserleri mikrotonal müzik olarak adlandırılmaktadır. Örneğin, Meksikalı besteci Julian Carrillo bazı eserleri için bir oktavı 96 aralığa bölmüş ve bu sesleri kullanmıştır.

 

Mikrotonal müziklere örnek: Björk - http://www.youtube.com/watch?v=_qMfQlVDGu0 (Vokal ezgisi çoğu yerde tampereman sistem içerisinde, ancak alt yapı egzos borularının oluşturduğu mikrotonal bir dizi üzerine kurulmuş).

 

Mikrotonal müzik terimi aynı zamanda eşit tamperaman sistemdeki yarım ses aralıklardan farklı olan aralıkları kullanan müzikler için de kullanılmaktadır. Örneğin Pisagor akort sistemi ya da doğal akort sistemi (İng. just-intonation) ile bestelenmiş eserlere mikrotonal müzik denmektedir.

 

Burada özellikle eşit tampereman sistemin dışında kalan akort ve perde sistemlerinin kulağa “Out of tune (akortsuz)” gelmesi üzerinden konuşuldu. Yüzyıllar öncesinde izlenen, doğal olanın dışında ancak modülasyon vb. müzikal çeşitlemelere uygun olduğu için kabul gören bir müzikal tercihin nasıl bir değişime neden olduğu üzerinde duruldu.

 

Eşit tampere mikrotonalite sistemindeki eserler de mikrotonal müzik içinde sınıflandırılır. Bu sistemde bir oktav 24, 36, 19, 31 gibi çeşitli sayılarda eşit aralıklara bölünür.

Bu makalede mikrotonların kullanıldığı makamsal müzikler de mikrotonal müzikler içinde sınıflandırılmıştır. Osmanlı/Türk makam müziği teorisinde mikrotonlara koma denmektedir. Bu teoride bir tam ses dokuz eşit parçaya bölünmektedir.

 

SABİT PERDELİ KLASİK GİTAR VE MİKROTONLAR

 

Günümüze kadar gitaristler ve besteciler mikrotonal müzikleri sabit perdeli gitar ile çalabilmek için birçok yol denemişlerdir. Bu teknikler şunlardır:

a)       Telleri Kaldırmak (İng. Bending): Telleri sol el parmaklarıyla yukarı ya da aşağı yönlere kaldırarak mikrotonlar elde edilebilir. Örneğin Ricardo Moyano, Aşık Veysel’in Kara Toprak eserinin gitar düzenlemesinde, Maurice Ohana’nın Tiento adlı eserinde ve Yoshihisa Taira’nın Monodrame III eserlerinde bu teknik kullanılmıştır.

b)      Tel akortlanması: Gitarın herhangi bir teli istenilen mikrotona göre akortlanabilir. Çalınmak istenen mikroton, boş tel ile ya da o telin üzerindeki perdelerle çalınır. Örneğin, Tolga Tüzün’ün iki gitar için bestelediği İki Minyatür eserinde, bir gitarın tüm telleri diğer gitara göre çeyrek ses tiz akortlanmıştır. Bu teknik ayrıca Brian Ferneyhough’un Kurze Schatten II eserinde de kullanılmıştır. Parça içinde herhangi bir tel çalındıktan sonra da akort değiştirilerek mikroton elde edilebilir. Turgut Pöğün’ün Makine Bozuluyor mu, Tristan Murail’in Tellur ve Carlo Domeniconi’nin Circus Music eserlerinde bu teknik kullanılmıştır.

c)       Basılan perdenin sol tarafının titreştirilmesi: Bu teknikte sol el parmağıyla bir perdeye basılır ve sol el parmağının sol tarafında kalan tel, sağ el ile çalınır. Bu teknikte basılan perdenin sol tarafındaki mesafe titreşir ve eşit tampere olmayan seslere ulaşılır. Ceyhun Şaklar, Anadolu Taklitleri No.3 isimli eserinin giriş kısmındaki melodide bu tekniği kullanmaktadır. Carlo Domeniconi’nin Sindbad ve Gilbert Biberian’ın Sonata adlı eserlerinde de bu teknik kullanılmıştır.

d)      Bazı araçlarla kaydırma yapılması: Elektro gitarda kullanılan slide aleti ya da kalem, havan gibi aletler klasik gitarda mikroton elde etmek için kullanılabilir. Bu aletler tellerin üzerine hafifçe dokundurulur ve kaydırma yapılırken mikrotonlar elde edilebilir. Mustafa Tınç’ın iki gitar için bestelediği İki Elin Sesi eserinde, tellere havan sürtülerek mikrotonlar çıkartılmıştır. Sol elin parmaklarıyla da benzer bir efekt yaratılabilir. Parmaklar tellere hafifçe dokundurulur ve kaydırılarak çalınır. Bu tekniğe genellikle yüzey pizikatosu denir. Paulo Bellinati’nin Lun Duo, Tristan Murail’in Tellur, Leo Brouwer’ın La Espiral Eterna ve Gilbert Biberian’ın Prisms II eserlerinde bu teknik kullanılmıştır. Carlo Domeniconi, kemençede olduğu gibi gitar klavyesinde tırnak ile kaydırma yaparak mikrotonlar elde etmektedir (Domeniconi: 2010).

 

Burada da ek bir örnek olarak Dr. Kamala Shankar’ın gitarı geçti. Video için bkz: http://www.youtube.com/watch?v=_Qk4m1KYfoI

 

e)       Yatay vibrato: Perdeye basan sol el parmağı, baskıyı azaltmadan sağa ya da sola hareket ederse mikrotonlara ulaşılır. Reza Vali, Gozaar isimli eserinde bu tekniği kullanmıştır.

f)        Armonikler ve Multifonikler: Birçok armonik ya da doğuşkan eşit tampere ses vermez. Örneğin, 4. perdedeki armonik ya da 6. perdedeki multifonikler mikrotonlardır.

 

GİTAR KLAVYESİNDE ARAYIŞLAR

 

Gitarist ve besteciler yukarıda bahsedilen teknikleri uygulayarak belirli mikrotonları elde etmişlerdir ve bu mikrotonları özellikle bir efekt yaratmak için eserlerinde kullanmışlardır. Ancak bu tekniklerle sabit perdeli gitarlarda farklı akort sistemlerindeki mikrotonal müzikleri çalabilmek mümkün olmamıştır. Bu nedenle gitarın klavyesinde yeni arayışlara gidilmiştir:

a)       Enharmonik Gitar: 1829 yılında General Perronet Thompson tarafından tasarlanmıştır. Gitarın klavyesinde birçok delik mevcuttur ve bu deliklere perdecikler yerleştirilerek mikrotonlara ulaşılabilmektedir.

b)      René Lacote’un Gitarı: 1852 yılında Lacote tarafından tasarlanmıştır. Gitardaki entonasyon problemlerini çözmek için tüm perdelerin, tellerin altındaki kanallarda belli bir mesafede oynatılabileceği bir gitar icat etmiştir.

c)       Harry Partch’ın Gitarları: Partch, 1944 yılında Adapted Guitar I ve 1945 yılında Adapted Guitar II ismini verdiği gitarlarını tasarlamıştır. Adapted Guitar I’de klavyede istediği yerlere perdecik eklemiştir. Adapted Guitar II gitarı ise perdesiz bir gitardır ve slide aleti ile çalınmaktadır.

 

Burada da Harry Partch’ın bir teorisyen olarak öneminden bahsedildi. “Genesis of a Music” kitabının önemli bir kaynak kitap olduğu konuşuldu.

 

d)      Perdesiz gitar: Türkiyeli gitarist Erkan Oğur makamsal müzikleri çalabilmek için perdesiz gitarı 1970’li yıllardan itibaren kullanmaktadır. Bu gitarın klavyesinde perdeler yoktur. Ud çalgısında olduğu gibi tüm mikrotonlar çalınabilmektedir.

 

Perdesiz gitarda en temel problemlerden birinin “sustain” problemi olduğu söylendi. Bir ikincisi ise ud ve tambur gibi çalgılardan tınısını ayrıştırmak oldukça zor oluyor, bu yüzden mikrotonal gitara dair çalışmalar önemli ve Tolgahan Çoğulu bu çalışmayı gerçekleştirmiş. Yoksa, ilk bakışta,  perdesiz gitar, gitarla makam müziği çalmada bütün problemi çözmüş gibidir...

 

e)       Perdecikler (İng. fretlet): Normal gitar klavyesine, ek perdecikler çaktırılarak mikrotonlar elde edilmektedir. Bu perdecikleri John Schneider, Lily Afshar, Onur Türkmen gibi gitaristler kullanmaktadır. Bu perdeler sabittir ve çaktırıldıkları yerlerden başka yere oynatılamazlar. Tom Stone 1977 yılında gitarın klavyesinin değişebileceği bir gitar icat etmiştir ve bu gitara ‘Değişebilir Klavyeli Gitar’ (İng. Guitar with Interchangeable Fingerboards) adını vermiştir. John Schneider, bu gitarda birçok farklı mikrotonların olduğu klavyeler kullanarak günümüze kadar birçok kayıt gerçekleştirmiştir.

 

Sabit perdeli gitarların problemi ise farklı tonlarda çalım olanağının olmamasıdır dendi. Burada sabitlenen mikrotonlar sabit bir gam üzerinden düşünülmek durumunda, tüm gamlar için çalınabilecek mikrotonal gitar denemeleri var ancak perde sayısının çokluğu ve perdeler arasındaki mesafenin düzenlenmesi çalınabilirlikten uzak gitarların ortaya çıkmasına neden oluyor. Benzer tartışmalar kanun vb. enstrüman ailelerinde de var olduğu hatırlatması yapıldı. Burada da yine çalımı çok zor enstrümanlar ortaya çıkabiliyor. Burada daha net anlamak için Tolgahan Çoğu’lunun fixed fret’e dair videosu izlenebilir: http://www.youtube.com/watch?v=iRsSjh5TTqI

 

f)        Walter Vogt Gitarı: Gitar yapımcısı Walter Vogt (1935-1990), gitardaki entonasyon problemlerini çözmek için 1985 yılında tüm perdelerin, tellerin altındaki kanallarda belli bir mesafede oynatılabileceği bir gitar icat etmiştir. Bu gitarın klavyesine ‘Hassas Akortlanabilir Gitar Klavyesi’ (İng. The Fine-Tunable Precision Fretboard) ismini vermiştir. John Schneider ve Wim Hoogewerf, Vogt gitarını mikrotonları çalacak şekilde düzenleyip kullanmıştır.

g)       Ayarlanabilir Mikrotonal Gitar: Tolgahan Çoğulu, 2008 yılında René Lacote ve Walter Vogt’un klavyedeki teller altındaki kanal fikrini geliştirmiş ve ‘Ayarlanabilir Mikrotonal Gitar’ı tasarlamıştır. Bu gitarda her telin altında bulunan kanallar aracılığıyla tüm perdeler hareket ettirilebilmektedir. Ayrıca gitar klavyesine istenilen miktarda perde eklenip çıkarılabilmektedir.

 

MİKROTONAL GİTAR MÜZİĞİ

 

Mikrotonal gitar müziği makalede üç başlıkta incelenmiştir: Eşit tampereman sistem dışındaki akort sistemleri üzerine kurulmuş gitar müziği, eşit tampere mikrotonalite üzerine kurulmuş gitar müziği ve makamsal gitar müziği.

 

Mikrotonal gitar için bestelenen müziklere ilk örnek Bali müzikleri üzerinden verildi.Video için bkz. http://www.youtube.com/watch?v=ISmsi1QKbLo Bu müzik asıl olarak Pelog Selisir adı verilen pentatonik gama çok benzer bir gam üzerinde. Orijinali gonglarla çalınıyor. Örnek için şu videoya bkz: http://www.youtube.com/watch?v=BmlAZxha8Pw

 

1)       Eşit Tampereman Sistem Dışındaki Akort Sistemleri Üzerine Kurulmuş Gitar Müziği

 

a)      Pisagor akort sistemi üzerine kurulmuş gitar müziği

Antik Yunan Medeniyeti döneminde yaşamış filozof Pisagor, tek telli çalgı olan monokordu kullanarak bir oktavdaki on iki sesi bulmuştur. Oynar bir köprü ile teli her seferinde üçe bölerek doğal beşlilere ulaşmıştır. Pisagor’un sisteminde tüm beşli sesler doğaldır.

Gitar repertuvarında pisagor akort sistemi ile yapılmış besteler genellikle Amerikalı besteci Lou Harrison’a aittir. Harrison’ın Adagio, Arioso ve Sonata in Ishartum adlı eserleri bu sistemde bestelenmiştir. Ayrıca John Schneider’ın Lament adlı eseri de bu kategoridedir. Pisagor akort sistemiyle bestelenmiş eserlerin gitar repertuarında az olmasının nedeni bu sistemde üçlülerin doğal olmamasıdır.

b)      Doğal Akort Sistemi

Doğal akort sisteminde kullanılan sesler armonik serideki oranlara dayanır. Bu sistemde doğuşkanlar kullanıldığı için tüm sesler doğaldır. Gitar repertuarında doğal akort sistemini kullanarak beste yapan bestecilerden bazıları şunlardır: Harry Partch, Lou Harrison, Ben Johnston, Terry Riley, William Allaudin Mathieu, Tolga Zafer Özdemir. 

 

Burada Tolgahan Çoğulu’nun Lou Harrison-Serenade performansını izledik: http://www.youtube.com/watch?v=GyZ-W5XmEQc

 

Bu sistemde modülasyon yapıldığında tüm oranlar değişeceği ve yeni perdelere gereksinim duyulacağı için besteciler genellikle modülasyondan kaçınmaktadırlar. Örneğin, Lou Harrison’ın Serenade isimli eserinde tek bir merkez vardır. William Allaudin Mathieu ise 2009 yılında ‘Ayarlanabilir Mikrotonal Gitar’ için bestelediği Lattice İşi adlı eserinde gitarın sekiz telli olmasından yararlanarak ve tüm perdeleri farklı oranlara ayarlatarak üç farklı merkez kullanmıştır.

 

c)      Ortalama Ses Tamperemanı

Ortalama ses tamperemanı (İng. meantone temperament) Rönesans ve Barok dönemlerinde kullanılmıştır. Birçok ortalama ses sistemi vardır. Bu sistemde üçlüleri doğallaştırmak için beşlilerin oranlarıyla eşit ölçüde oynanır. Lou Harrison’ın bestelediği Sonata in A Minor, gitarist John Schneider tarafından 1/6 koma ortalama ses tamperemanına göre çalınmıştır (Alves: 2010). Schneider bu eseri ‘Değişebilir Klavyeli Gitar’ ile icra etmiştir.

 

Burada Rönesans’taki Klavsen müziği örnek olarak gösterildi.Vihuela enstrümanının akort sisteminin anlatıldığı bu video açıklayıcı olacaktır bkz: http://www.youtube.com/watch?v=GyZ-W5XmEQc

 

d)      İyi Tampereman ve Diğer Sistemler

İyi tampereman (İng. well temperament), özellikle Barok dönemde kullanılmıştır. Bu sistemde her tonda çalabilmek için beşliler farklı oranlarda tampere edilmiştir. Gitar repertuvarında iyi tampereman sistem için çok az örnek bulunmaktadır. Barok dönemde farklı tampereman sistemleri de yaratılmıştır. Örneğin, Johann Kirnberger’in farklı tampereman sistemleri vardır. Lou Harrison’ın Tandy’s Tango adlı eseri Kirnberger’in sistemine göre akortlanmıştır. Bu eserde kullanılan Do üzerindeki dizinin bir ses harici tüm sesleri doğal akort sistemine göredir. Sadece La notası tampere edilmiştir. Piyano için yazılan eser John Schneider tarafından gitar repertuvarına kazandırılmıştır.    

 

2)      Eşit Tampere Mikrotonalite Üzerine Kurulmuş Gitar Müziği

 

Eşit tampere mikrotonalite sisteminde bir oktav eşit sayıda aralıklara bölünmektedir. Gitar müziği için bu alanda Julian Carrillo, Alois Haba, Neil Haverstick gibi bestecilerin eserleri bulunmaktadır. Örneğin, Alois Haba’nın 1947 yılında bestelediği Suite No.2, Op. 63 adlı eseri bir oktavın 24 eşit parçaya bölündüğü çeyrek ses sisteminde bestelenmiştir. Neil Haverstick’in 2004 yılında bestelediği Mysteries adlı eseri 19 ton eşit tampereman sistem üzerine kurulmuştur.

 

Burada Mısır konferansı örnek gösterildi. Ibanez’in ürettiği “Oriental guitar” da bu kullanıma örnek olarak gösterilebilir. Video için bkz: http://www.youtube.com/watch?v=cbTqZp4KFDE

 

3)      Makamsal Gitar Müziği[[dipnot1]]

 

Makamsal gitar müziği üzerine perdesiz gitar için yapılmış birçok eser bulunmaktadır. 1970’li yıllarda Erkan Oğur’un çalışmalarıyla yaygınlaşmaya başlamış olan perdesiz gitarı, Hasan Cihat Örter, Cenk Erdoğan, Erdinç Şenyaylar, Uğur Varol gibi birçok gitarist günümüzde çalmakta ve eserler düzenleyip bestelemektedir.

Reza Vali’nin bestelediği Gozaar: Calligraphy No.5 isimli eser Lily Afshar tarafından gitar klavyesine perdecikler eklenerek çalınmıştır. Reza Vali bu eserinde çeyrek ses değerinde mikrotonlar kullanmıştır.  

 ‘Ayarlanabilir Mikrotonal Gitar’ için 2009 yılından itibaren birçok makamsal eser bestelenmiş ve düzenlenmiştir. Behzat Cem Günenç’in Maragalı Abdülkadir’den düzenlediği Rast Nakış Beste – Amed Nesim-i Subh Dem eserinde, Sol üzerinden kurulmuş Rast dizisindeki Si notası yaklaşık 15 sent, Fa diyez notası ise 5 sent pestleştirilerek gitarda çalınmıştır.

Tolgahan Çoğulu, Ricardo Moyano’nun sabit perdeli gitar için yaptığı Aşık Veysel’in Kara Toprak eserini, Aşık Veysel’in Uzun İnce Bir Yoldayım eserini ve anonim Anadolu halk ezgileri Yemen Türküsü ve Fidayda’yı ‘Ayarlanabilir Mikrotonal Gitar’ için düzenlemiştir. Bu düzenlemelerin ilk üçünde, bu eserlerin üzerine kurulduğu Hüseyni ailesi dizisindeki 2. ve 6. dereceleri, aynı bağlamada çalındığı gibi yaklaşık 35 sent pest çalınmıştır. Fidayda düzenlemesinde ise ezgideki süslemeler ve çıkıcı dizideki 6. derece 35 sent pest perdelerle yapılmıştır.

Onur Türkmen, ‘Ayarlanabilir Mikrotonal Gitar’ için Prelude ve Merhamet adlı eserleri bestelemiştir. Türkmen bu eserlerde Nihavend, Hicaz, Saba, Nikriz gibi makamlar kullanmış ve perdelerin bu makamlara göre tiz ve pest ayarlanmasını istemiştir. Mutlu Torun, Oyun, Mi Hüseyni, Re Hüseyni ve 4 Küçük Parça eserlerini Tolgahan Çoğulu ile birlikte ‘Ayarlanabilir Mikrotonal Gitar’ için düzenlemiştir. Bu eserlerde bağlamada kullanılan yaklaşık 35 sent pest olan perdeler gerektiğinde kullanılmıştır. 

 

Yukarıda mikrotonal gitar üzerinden bahsedilen Kara Toprak ve Fidayda parçalarına ek olarak Ara Dinkjian’ın Even if You Leave isimli parçasını da Tolgahan Çoğulu mikrotonal gitar ile canlı bir şekilde icra etti.

 

Aktarımın sonunda mikrotonal gitara dair öneri ve tartışmalar yapıldı.

-          İlk tartışma gitarda kullanılan armonizasyona dairdi. Burada geliştirilmiş bir teori halihazırda yok. Ancak, sezgi ile bazı tercihler yapılıyor. Bu alanda yapılan çalışmalar var, ancak yeterli değil.

-          Makamda inerken ve çıkarken koma seslerin değişmesi ve bu değişimin perdeli enstrümanla tam olarak icrasının mümkün olup olmadığı soruldu. Perde ekleme ile bu problemin çözülebileceği söylendi, yine de perdesiz bir enstrümandaki tüm hareketlerin perdelerle verilmeye çalışılması bazı durumlarda zor olabiliyor, farklı tellere perde eklemek gibi gitarın imkanlarını kısıtlayan tercihlerde bulunmak zorunda kalınılabiliyor.

-          Gitarda tapping vb. yöntemlerin kullanımı esnasında naylon telden kaynaklanan bir sustain eksikliği olduğu, metal tel denemesinin düşünülebileceği söylendi, ancak bu çalışmanın temelde klasik gitarın olanaklarını genişletmek üzerinden yapıldığı, bunun da bir seçenek olarak farklı kişiler tarafından uygulanabileceği konuşuldu.

-          Percussive gitar teknikleri olarak yakın zamanda yaygınlaşan tekniklerin de bu gitardaki kullanımının önemli olduğu konuşuldu.

 

REFERANSLAR

 

Alves, Bill. 2010. “The Tuning of Lou Harrison – Por Gitaro: Suites for Tuned Guitars, Performed by John Schneider” <http://www.billalves.com/porgitaro/cembalosonatastuning.html>

 

Domeniconi, Carlo. 2010. Kişisel Görüşme.