Seçim zamanı seçmenine kültür-sanat vaat eden kimi belediye başkanları seçilme heyecanıyla açtıkları tiyatrolarının kapılarına kilit vuruyorlar. Çalışanlarını kapı önüne koyuyorlar. Bunların son örnekleri Sincan ve Afyon oldu. Ülkesi, kenti, ilçesi için sanat üretmek üzere kolları sıvayan, her türlü zorluğu göğüsleyen sanat insanlarının özverisiyle var olan bu tiyatrolar belki yüz binlerce kişiyle buluştular. Merkezden başlayıp en ücra yerleşim birimlerine dek koşup durdular. Pek çok yerde yegâne tiyatro faaliyetini gerçekleştirerek önemli bir eksikliğin kapatılmasına hizmet ettiler. Üstelik cüzi bir aylıkla bu faaliyetleri ayakta tutmaya çalışan birkaç profesyoneli saymazsak bu insanların büyük bir kısmı, gönüllü olarak ve hiçbir maddi karşılık beklemeden bu işe girişmişlerdi. Tek talepleri belediyelerin zaten sorumlu oldukları bir işlevi yerine getirmeleri ve bulundukları bölgede sanatsal faaliyetlerin yürümesi için temel altyapı olanaklarını sağlamalarıydı. Belediye başkanları ise doğru düzgün bir açıklama yapma nezaketini bile göstermeden tabir yerindeyse “ayak bağı” olarak gördükleri bu insanları “kapının önüne koymayı” tercih ettiler.

Sincan ve Afyon’un kendi değerleriyle var ettiği bu toplulukların sayıca daha da arttırılmak yerine hiçbir tatmin edici açıklama yapılmadan faaliyetten men edilmesine yol açan sorunun neden kaynaklandığını anlamış değiliz. Belediye başkanları bu tür durumlarda klasikleşmiş biçimde bize kaynak yetersizliğinden, oyuncuların repertuarlarının uygunsuzluğundan, teknik altyapı sorunlarından bahsedeceklerdir. Hatta Afyonkarahisar Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Gökhan Güzeltaş bunun geçici bir durum olduğunu, kapanan sahne yeni binasına taşındığında sorunların hallolacağını belirtmiş.

Türkiye Tiyatrolar Birliği olarak biz de onlara diyoruz ki, böyle ciddi bir konuda ciddiyetsiz davranmaya son verin ve tiyatro kamuoyunun konuyla ilgili sorularına yanıt oluşturmak için randevu talebimizi gündeme alın. Eğer sizi bu kararları almaya iten gerekçeler konusunda yüzde yüz haklı olduğunuzu düşünüyorsanız bunu bizimle paylaşın. Emin olun bu konuda gerçekten haklıysanız söz konusu gerekçelerin geniş bir tiyatro kamuoyunun nezdinde gündeme gelmesi için bizzat öncülük edeceğiz. Bu talebimiz önümüzdeki günlerde resmi olarak da tarafınıza iletilecektir.

Türkiye Tiyatrolar Birliği

Not: İATP-G grupları Kasım 2009'da toplu olarak Türkiye Tiyatrolar Birliği'ne katılma kararı almıştır; Tiyatro Boğaziçi Türkiye Tiyatrolar Birliği üyesidir.