Bu yıl 6. defa düzenlenen iDANS kapsamında 6 Ekim Cumartesi günü sahnede Rising ile Aakash Odedra vardı. Aakash, Güney Asya kökenli İngiltere’de yetişmiş genç bir dansçı. Dans çevrelerinde, İdans tanıtımlarında ve kendi web sitesinde (http://www.aakashodedra.com/) Britanya’nın yükselen yıldızı olarak lanse ediliyor. Adının hakkını veren gösterisi Rising ile ilk defa İstanbullu dans severlerle buluşan Aakash Odedra, kanımca yakın zamanda adını çok daha sık duyacağımız bir sanatçı.

***

iDANS 06, Doğu, Güney ve Batı Asya’yı Kuzey ve Doğu Afrika’nın yanı sıra Akdeniz ve Avrupa dünyasıyla birleştiren, Afro-Avrasya kıta parçası üzerindeki ticaret yollarını birbirine bağlayan 6500 kilometrelik tarihi kervan yolundan esinlenerek, İpek Yolu metaforu etrafında şekilleniyor. İDANS kendi deyimiyle, “çağdaş dans alanındaki çok çeşitli sanatsal yaklaşımları bir araya getirerek alanın zenginliğini ve heterojenliğini vurgulamayı ve dansın çağdaş İpek Yolu’nun izini sürmek üzere zaman ve mekân içinde hareketlerin dönüşümüne dikkat çekmeyi hedefliyor.”

Halk dansları temelli çalışmalar yapıyorum. Yıllardır hem birlikte çalıştığım hem de çeşitli yerlerde tanıştığım ve kendilerini “folklorcu” olarak tanımlayan kişiler açısından “çağdaş dans”ın adını bile duymak bir irkilme yaratıyor. Öyle ki halk danslarıyla meşgul olan birçok kişi açısından kendilerini dansçı olarak tanımlamak bile epey zaman alıyor. “Çağdaş dans”, “performans” ve hatta “iş” kelimeleri “folklorcular” un literatürlerinde yer bulmadığı gibi, çağdaş işler halk danslarının icra alanlarından da uzak kalmış. Öyle ki çağdaş olanı yozlaşmış, bozulmuş ve değiştirilmiş olarak algılayan ve bu durumu olumsuzlayan folklorcular müzelik çalışmalarla varolma mücadelesi veriyor ya da taklit şov çalışmalarla gülünç durumlara düşmeye devam ediyor.  Meselenin bir de çağdaş dansçılar tarafındaki algısı var ki ona hiç girmeyelim. Kanımca bu tartışmayı başka bir yazının veya araştırmanın konusu yapmak daha makul.  Bütün bunların yanında Aakash Odedra ise çağdaş dans ile halk dansı (Kathak) arasında bir gerilim olduğunu düşünmediğini ifade ediyor. Halk danslarını klasik biçimi dışında ele almanın, birbirinin dilini öğrenmenin ve  “başka dilde bir şarkı yazmanın” önemini vurguluyor. Eskiden tapınaklarda icra edilen Kathak’ın artık kendi icra alanlarının da değiştiğinin ve bugün Kathak’ı sahneye koyarken başka türlü bir bakışın elzem olduğunu hatırlatıyor.

Halk dansları çalışmaları yapan dansçılar olarak bizler için Aakash Odedra’nın Rising’i bu açıdan farklı bir açılım sağladı. Aakash yıllarca sekiz Hint dans formundan biri olan Kathak ‘ı çalışmış. Kathak Sanksritçe’de anlatılan hikâye demek. Kathak, Aakash’ın dansla ve hareketle olan ilk tanışmalarında temelini oluşturmuş. Daha sonra da Britanya ve Hindistan’da çeşitli dansçı ve koreograflarla çalışan Aakash, 2008 yılında İngiltere Sanat Konseyi’nden bir burs alıyor ve dünya çapında ün yapmış çeşitli koreograf ve topluluklarla çalışıyor. Rising ise Aakash Odedra’nın kendi yükselişinin bir özeti gibi. Gösteri, adının hakkını verir bir şekilde umut vadeden genç bir dansçının sınırlarını, kendini ve bedenini zorlamasının hikâyesi aslında.

 

Rising, birbirinden bağımsız 4 parçadan oluşuyor. İlk parça olan Nritta (Kathak), teknik bir eser. Dansçının Kathak dansında hünerlerini gösterdiği coşkulu bir açılış. Aakash’ın da belirttiği gibi “…onların benden istediği kendi dansıma Güney Asya dansının ötesine bakmamdı.” Nritta, bu bakışın bu arayışın güzel bir tasviri ve bir halk dansının klasik algısının dışında ve hala bağlamını kaybetmeden nasıl icra edilebileceğinin muazzam örneklerinden biri. Nritta’nın içerisinde yer alan özellikle ayak ritim çeşitlemelerinden oluşan Lari ve Tihai bölümleri çok başarılıydı.

İkinci parça ise bir Akram Khan koreografisi olan In the Shadow of a Man. Hint dans geleneği içerisindeki “hayvan” imgesinden ilham alan Akram Khan, Aakash’ı hem bedensel olarak hem de oyunculuk ve iç aksiyon açılarından oldukça zorlamış. Funda Özokçu tarafından kendisiyle yapılan söyleşide de belirttiği gibi Aakash, Akram’ın kendisini en çok bilen kişi olduğunu ve bu nedenle onu en fazla zorlayan kişi olduğunu da söylüyor.  Aakash bu parçadaki performansıyla bende daha çok bedenini yırtıp atmak isteyen, dertlerinden, tasalarından ve kaygılarından kurtulmak isteyen, boğulan modern insanı hissettirdi. Gösteri sonrası konuştuğum kişilerden bazıları ise bir hayvanın ya da gözaltında işkence görmüş bir kişinin imlendiğini hissettiklerini belirttiler. Doğrusu budur diyemeyiz elbet ancak icranın gücü, performansı izleyenleri de içine çekerek çeşitli kültürel, politik duygusal yorumlamalara başarıyla olanak sağladı.

Üç ve dördüncü parçalar ise sırasıyla Russel Maliphant ve Sidi Larbi Cherkaoui tarafından düzenlenmiş bölümler. Her iki kısımda da özellikle ışığın sahnedeki kullanımı takdire şayandı. Çoğu zaman aydınlatma amaçlı algılanan sahne ışığının bir performansın baştan sona parçası olması ve sadece o bedenin değil sahnenin diğer unsurlarının da ne kadar belirleyici ve etkili olduğunun anlaşılması açısından bu deneyim oldukça değerliydi.

Rising, İDANS 06’nın beklenen etkinliklerinden biriydi. Genç ve güzel bir beden, iyi koreografiler ve sahnedeki diğer teknik imkânların gücü Rising’i etkileyici bir şova dönüştürüyor.  Ancak Aakash’ın bundan sonraki işleri ve kimlerle nasıl çalışmalar yapacağını merak ediyorum. Gösteride yer yer yoğun hissettiğim “şov ve aşırı soyutluk” vurgusunun baskınlaşması halinde halk danslarından ve özellikle de Hint dans geleneğinden kopulması riski-Aakash açısından bunu bir zenginlik olarak gördüğüm için- Aakash’ın bundan sonraki çalışmalarının odağını ve zeminini değiştirecektir.  Özetle Aakash bir Katthaka* olarak mı yoluna devam edecek?

*Katthaka: Sanksritçe’de hikâye anlatıcısı anlamına gelen Kathak dansçısı.