21 Kasım Cumartesi akşamı garajistanbul’un Namus Oyunları etkinliği çerçevesinde Slovenya’dan davet edilen Maja Delak/Slovene İnstitute Emanat’ın "Expensive Darling" adlı gösterisi sergilendi. Gösteri ilk kez 2007 yılında teması mizah olan City of Women-Uluslar arası Çağdaş Sanatlar Festivali’nde sergilenmiş ve o tarihten bu yana Slovenya’da ve yurt dışında önemli bir değişiklik yapılmadan 28 kez sahnelenmiş.
Gösterinin performer kadrosu yedi kadın dansçıdan oluşuyor. Her bir kadın sahne üstü kadın bedeninin temsiline dair dayatılan klişeleri parçalayan kısa bölümler icra ediyorlar. Bu bölümler gösteri boyunca paralel ve eş zamanlı olarak icra edilirken zaman zaman öne çıkarak vurgu alıyor. Gösteride Slovenya’daki çağdaş dans alanında yer alan kadınların durumları vurgulu bir biçimde işleniyor. Koreograf Maja Delak kendisi ile yapılan bir röportajda, çağdaş dansın durumu ile patriyarkal toplumlardaki kadının durumunun, potansiyellerini açığa çıkarmasına imkan tanınmaması açısından benzerlik gösterdiğini söylüyor.
Gösteri altı dansçı kadının sahneye ellerindeki kostümler ile girmesi ve sahnedeki yerlerini alması ile başlıyor. Sahnenin önünde 8 adet yüzü seyirciye dönük siyah beyaz monitör, sahnenin farklı yerlerine yerleştirilmiş güvenlik kameralarının görüntülediği dansçıları gösteri boyunca seyirciye yansıtıyor. Dansçıların yukarı sürekli zıplaması ile başlayan ilk bölüm, kadınların güçlerinin tükenerek zaman zaman yere düşmeleri ile kesintiye uğruyor. Dansçılar tekrar ayağa kalkmak için mücadele ediyorlar ancak sonunda tek bir dansçı yere düşmeden ayakta kalıyor. İlk bölüm, ayakta kalan kadının çıplak bedeniyle seyircinin yüzleşmesiyle son buluyor. Gösterinin bazı bölümlerinde dansçılar çıplak bedenleriyle dans ediyorlar ve sahne üzerinde bulunuyorlar. Çıplaklık, gösteride kadın bedenine atfedilen klişelerin parçalanmasını destekleyecek ve güçlendirecek bir şekilde sahnede yer alıyor.
Sonraki bölümde farklı kadın tiplemeleri sahne üstü kostüm değişimleri ile sahnede yerlerini alıyorlar: melek, Wampirella, gelin, kabare dansçısı, erkek olmayı isteyen kadın, matador kadın ve çevirmen/memur kadın. Gösteri boyunca her bir kadının bölümü sırayla öne çıkıyor ve onun solosu başlıyor. Vampirella’nın striptiz dansı, "melek"in baletik dansı, matador kadının kaktüsle yaptığı dans, gelinin acı ile kıvranması, kabare dansı, erkek olmayı isteyen kadının kendisi için yanıp tutuşan kadınlar ile yaptığı dans ve zaman zaman çevirdiği metine veya sahnedeki ortama kendini kaptıran ve utanarak hemen toparlanan çevirmen dansçı. Her kadın bölümü ile ilgili metni kendisi okuyor ve çevirmen/dansçı tarafından İngilizce’ye çevriliyor.
"Son on bir yıldır yerimde saydığımı hissediyorum...."
"Devrim! Evrim! Başkaldırı!"
"Hadi gel. Döv beni. Hadi döv beni, bekliyorum. Hadi, kıçıma şaplak at...."
" Küçük bir kız olarak daima erkek bir çocuk olmak istiyordum. Bir kız olarak doğmayı gerçekten haksız buluyordum...."
"Bir dansçı olarak hiçbir zaman koreografların elinde sadece bir araç olmadım...."
Gösterinin finalinde ise Slovenya milli marşı bir dansçı tarafından farklı sözler ile okunuyor:
"Yaşlı ve genç meslektaşlarıma karşı... saygılı bir tutum içindeyim. Tekrar. Onlar iş ve inançlarıyla... imkansız koşullarda... yaşamak için, icra yapmak için... varolmak için azimle mücadele etmeye devam ediyorlar."
Gösteri benim üzerimde olumlu bir etki bıraktı. Her ne kadar gösteri ritmi düşük ve karamsar bir atmosfer ile başlasa da, ritmik çeşitlilik arttıkça ve klişeler kurulup gözlerimizin önünde bir bir kırılmaya başladıkça gösteri beni içine çekti. Mizahi etkiler ile dramatik etkilerin eşzamanlı kullanıldığı bölümler güçlü bir yabancılaştırma etkisi oluşturdu. Dramaturjik olarak, ortak sorunlar yaşayan farklı tiplemelerdeki kadınların gösterinin sonunda birey olarak kalmaları yerine birlikte ve güçlü bir final vermeleri, en azından daha aydınlık bitirmeleri seyirci ve bir kadın dansçı olarak benim beklediğim bir finaldi.
Maja Delak
Gösteri sonrasında gösterinin koreografı ve aynı zamanda icracısı olan Maja Delak ile söyleşi yapıldı.
Maja Delak gösterinin, icracıların hissettiklerinden ve deneyimlerinden yola çıkarak oluşturulduğunu, çağdaş dans ile mizahı birleştirerek bir üslup yakalamaya çalıştığını ve performanslarında Silvan S. Tomkinsutanç ve haz üzerine psikolojik teorilerinden etkilendiğini söyledi
Koreograf, bir ana meselenin etrafında, farklı parçaların aynı anda zaman ve mekanı paylaştığı bir parçalı yapı hedeflediklerini belirtti.
Slovenya’da kadınların erkeklere göre ikinci sınıf vatandaş olarak görüldüğünü, bu nedenle kadınlara ait özel deneyimlerin toplumsal bağlamda ele alındığında politik bir anlam kazandığını ve dolayısıyla gösterinin de politik bir boyutu olduğunu düşünüyor.
Bu yazı garajistanbul’un Namus Oyunları (18-27 Kasım 2009) etkinliği çerçevesinde çıkarılan 3. fanzininde yayınlanmıştır.