Çarşamba günü, Moisés Paredes, Şili’nin başkenti Santiago sokaklarında, ücretsiz üniversite eğitimi talep eden 100 bin kişilik bir yürüyüşün düzenlenmesine destek verdi. Aynı gece, Pazar günkü devlet başkanlığı önseçimleri öncesinde düzinelerce oy verme merkezinin işgalini savunan bir basın toplantısı düzenledi. Perşembe günü, o ve aktivist arkadaşları bir şafak baskınında çevik kuvvet polisi tarafından uyandırıldılar.
Gelecek hafta tekrar okulda olacak.
Parades, bir ortaöğretim öğrencileri kolektifinin 18 yaşındaki ulusal sözcüsü ve aynı zamanda bir dizi büyük çapta protestoya liderlik eden ve eğitim reformunun devlet başkanlığı seçimlerinde önemli bir mesele haline gelmesini sağlayan yeni nesil politik aktivistlerin öne çıkan bir üyesi.
“36 saattir uyumadım ve evet, açım.” diyor ve bir yandan öğrenci lideri arkadaşlarından, gazetecilerden -ve annesinden- gelen bir dizi telefonu cevaplandırıp öte yandan hızlıca hamburger ve patates cipsini yiyor.
Devlet başkanı Sebastián Piñera liderliğindeki hükümet, eğitimi “bir tüketim maddesi” olarak tanımlarken, öğrenciler eğitimin bir temel hak olduğunu savunuyorlar- ve bu iki pozisyon arasındaki uçurum bugün artık ikinci yılını dolduran protesto hareketi boyunca çok az değişti.
Polisin-yürüyüşler sırasında ve işgal edilen okullardan öğrencileri çıkartırken öğrencilere karşı uyguladığı -öğrencileri boyalı mermilerle yüzlerini hedef alarak vurmak ve ayrım gözetmeksizin coplarla dövmeyi de içeren- taktikler ağır bir şiddet olarak değerlendirildi.. Parades, öğrencilerin prestijli Carmela Carvajal okulundan çıkarılışı sırasında polisin kızları saçlarından sürüklediğini ifade etti.
“Bu, hükümetin ve özellikle anlaşmazlıkları şiddetle bitirebileceğini düşünen ve ateşe körükle yaklaşan (İçişleri Bakanı) André Chadwick’in tipik bir yaklaşımı,” diyor Paredes. “Öğrencilerin daha çok okul ve üniversiteyi ele geçirmesine yol açarak öğrenci hareketini daha da radikal bir hale getiriyorlar.”
Perşembe günü polis geldiğinde, Paredes aceleyle yedek giysilerini ve diş fırçasını artık bir toplantıdan ötekine yanında taşıdığı plastik torbaya doldurdu. Yol boyunca da Twitter’dan Piñera’ya eleştirilerini sıraladı.
Parades, Forbes’un listesinde 2,5milyar $ (1,6 milyar £) net servet ile dünyanın en zengin 589. kişisi olan Şili Devlet Başkanı’nı, Şili’yi az sayıda elitin ekonomik çıkarları için satan “uzlaşmaz bir işadamı” olarak tanımlıyor.
“İnsanların başını sokacak bir çatısı bile yokken ya da kamusal eğitim gibi temel ihtiyaçlardan bile yoksunken onun gibi birinin bu kadar çok parasının olabilmesi korkunç bir şey.” diyor Paredes.
“Devlet görevlerini unuttu ve kârı her şeyin önüne koyarak pazarın kapsamlı müdahalesine izin verdi. Bunu sağlık sektöründe, doğal kaynaklarda, eğitimde görebilirsiniz”
Kendi kişisel varlığı sorulduğunda, içinde öğrenci otobüs kartından başka bir şey olmayan cüzdanını gösteriyor.
Parades öğrenci aktivist olmanın maliyetini iyi biliyor. 2011’de o zamanki belediye başkanı olan ve öğrenci aktivizmine karşı sert bir baskı uygulayan, Christián Labbé (ki kendisi Pinochet’nin eski bir korumalığını yapmış emekli bir albaydır) tarafından okulundan uzaklaştırıldı.
Avukatları Şili yüksek mahkemesine kadar süren ve sonunda onun lehine sonuçlanan davasını savunurken, Paredes bir yıl boyunca okuluna girmekten men edildi.
Annesinin hala güvenliği için endişe ettiğini itiraf ediyor. “O bana dikkatli olmamı söylüyor. İlk başta protestolara katılmamı istemedi, bunun çok tehlikeli olduğunu düşünüyordu. Biliyorsunuz o diktatörlüğün (Pinochet) olduğu farklı bir kuşaktan geliyor ve onlar hala politika ile uğraşanların bir gün köprü altında (ölü) bulunacağına ya da kaybolacağına dair korkular taşıyorlar” diyor Paredes
“İki yıl öncesine kadar politikayla ilgilenmiyordum. Ailemde politik olarak aktif kimse yok. Bu protestolar benim için eğitim oldu.”
Öğrencilerin öncelikli talebi-herkes için ücretsiz üniversite eğitimi-henüz karşılanmamışken eğitim reformu Şili’nin siyaset gündeminin zirvesine taşındı.
Birkaç üniversite yöneticisi illegal, kâr amaçlı kurumlar işlettikleri için hapis cezasına çarptırıldı ve 15 binden fazla öğrencisi olan özel bir üniversite, Universidad del Mar’ın hükümet tarafından verilen akreditasyon belgesi geri alındı ve esasen kapatıldı.
Anketlerde önde giden başkan adayı Michelle Bachelet yakın zamanda, evrensel, ücretsiz üniversite eğitiminin masraflarını karşılamak için aşamalı olarak yüksek vergiler getiren çok-yıllı bir geçiş planı belirledi.
Başlangıçtaki 2011 protestolarının önde gelen liderlerinden biri olan Camila Vallejo, Şili Meclisi’nde bir koltuk kazanmak için kampanya yürütüyor. Komünist Parti’nin bir üyesi olan Vallejo, şu anda seçilmek için çaba gösteren bazı eski öğrenci liderlerinden biri.
Paredes’e göre eğitim protestoları onun hayata bakışını tamamen değiştirdi. Öğrenci ayaklanmasından önce, o boş zamanlarını vokal dersleri alarak, tenor sesini okul korolarında ve halk konserlerinde parlatarak geçiriyordu. “Artık, bütün bu protestolarla birlikte, zamanımı röportajlara ayırmalıyım,” diyor Paredes. “Artık sesim başka şeylerle iletişime geçmek için kullanılıyor”