Gaya[[dipnot1]], bize gizli güçlerinden mesaj göndermek için daha uygun bir yer ve zaman seçemezdi. Bu mesaj, bizim öncelikle ve en başta bir yıkımın ortak yazgısını paylaşan, ortak bir taziye ve yardım çabası taşıyan dünya vatandaşları ve çocukları olduğumuzdur. Daha sonra Hintli, Endonezyalı, Sri Lankalı, İsveçli, Taylandlı ya da Maldivliyiz.
Noel-Yeni Yıl tatili bütün dünyayı Asya kıyılarına taşır. 26 Aralık’ta Hint Okyanusu’nda depremin neden olduğu tsunami, tüm dünyayı ilgilendiren bir trajedi halini aldı, çünkü sadece Asyalıları değil, Asya’nın güneşli sahillerine tatile gelen tüm İsveçlileri ve tüm dünya vatandaşlarını vurdu.
2004 yılı yerini 2005’e bırakırken, Hint Okyanusu’nda doğanın hışmı, dünyanın dört bir yanındaki insanların zihnine ve kalbine doldu. İlk yanıtımız elbette, milyonların hissettiği acı olmalı; ama tsunaminin bize verdiği uzun vadeli dersler de var. Gaya’ya kulak vermeliyiz.
İlk ders kıyı bölgelerindeki kalkınmayla ilgili. Pazar güdümlü küreselleşmenin son yıllarında, kıyı ekosistemlerinin kırılganlık ve zedelenebilirliğine karşı saygı; oteller ve tatil köyleri, karides çiftlikleri ve rafineriler için kurban edildi. Mangrov ve mercan kayalıklarının merhametsizce yok edilmesiyle fırtına, hortum, kasırga ve tsunami karşısındaki koruyucu bariyerler ortadan kaldırıldı.
1999’da 30 bin insanın öldüğü Orissa Hortumu’nu incelediğimizde, mangrovların karides çiftlikleri ve petrol rafinerileri için kesildiği yerlerde yıkımın çok daha şiddetli olduğunu gördük. Endüstriyel karides çiftliklerine karşı halk hareketi, kıyı şeridine 500 metre mesafede olan çiftliklerin, Kıyı Düzenleme Sahası Kanunu uyarınca kapatılmasını emreden bir Yüksek Mahkeme kararını getirdi.
Yüksek Hâkim’in tayin ettiği uzman kişiler Kuldip Singh ve Saghir Ahmed şunları söylediler:
“Bir hükme varmadan önce önümüze getirilen ve ülkeye girecek doları gözeten iddiaya bakmalıyız. Bu iddia, karides su kültürü endüstrisi adına bilirkişilik yapan heyet tarafından ortaya atılmıştı. Endüstrinin ülkeye en yüksek yabancı sermayeyi getirdiği iddia ediliyordu. Üretimin neredeyse tamamı Amerika, Avrupa ve Japonya’ya ihraç ediliyor; yani endüstrinin dolar kazanma potansiyeli yüksek. Böyle olabilir; ancak çiftlik karidesi üretimi doğal avdan çok daha az. Aşağıdaki rapor 1982’den 1993’e kadarki dünya karides üretimini gösteriyor:
Dünya karides üretimi (Bin Ton) |
|||
Yıl |
Çiftlik Üretimi |
Doğal Av |
Toplam |
1982 |
84 |
1652 |
1786 |
1983 |
143 |
1683 |
1626 |
1984 |
174 |
1733 |
1907 |
1985 |
213 |
1908 |
2121 |
1986 |
309 |
1909 |
2218 |
1987 |
551 |
1733 |
2264 |
1988 |
604 |
1914 |
2918 |
1989 |
611 |
1832 |
2443 |
1990 |
633 |
2168 |
2801 |
1991 |
690 |
2118 |
2808 |
1992 |
721 |
2191 |
2912 |
1993 |
610 |
2100 |
2710 |
Yukarıdaki rakamlardan da anlaşılacağı gibi çiftlik karidesi üretimi doğal av ile karşılaştırıldığında oldukça azdır. Çevreyi kirleten bazı karides kültür çiftlikleri kapatılsa bile çevre dostu tekniklerin kullanıldığı karides üretimi bundan etkilenmemektedir. Özellikle NEERI’nin bulguları dikkate alındığında herhangi bir ekonomik kaybın olmayabileceği, su kültürü çiftliklerinin ekoloji ve ekonomiye verdikleri zararın kıyı su kültürü üretiminden elde edilen kazançtan daha yüksek olduğu görülmektedir. Avrupa ülkeleri ve Amerika’nın deniz kıyılarını karides kültür çiftliklerine açmamalarının nedeni bu olabilir. Birleşmiş Milletler raporu çiftlik kültür karidesinin