Nevruz Alevilerde yaygın bir şekilde kutlansa da, kutlama yapılmayan Alevi köyleri de vardır.
A. Alevi-Bektaşilerde Nevruza Dair İnanışlar:

  1. Tanrının dünyayı yarattığı gündür
  2. Hz.Ali bugün doğmuştur. Hz.Ali'nin annesi Hz. Fatıma, Kabe'yi tavaf ederken doğum sancıları başlamış, tavafını tamamlayıp Kabe'nin içine girmiş, 12 gün sonra, 13. Cuma günü, 21 mart 598'de doğum yapmış. Hz.Muhammed de yeni doğan amcasının oğluna Hz.Ali adını verir ve bu günü kutlu gün ilan eder
  3. Hz.Ali'nin Hz.Muhammed'in kızı Fatma'yla evlendiği gündür
  4. Hz.Muhammedin peygamberliğinin kendisine bildirildiği gündür. Aynı zamanda Hz.Muhammed okuduğu hutbede Hz.Ali'yi vasi tayin eder
  5. Hz.Ali'nin hilafeti aldığı gündür. Abdullah İbni Saba ihtilal sonucunda Hz.Ali'yi hilafete zorla getirir. 6. Rum Erenlerinin Hacı Bektaş Veli'yi Anadolu'da karşıladıkları gündür
  6. Kırkların toplandığı gündür; bu nedenle "Kırklar Bayramı" olarak da bilinir.
  7. Bugün Hz. Hüseyinin intikamını almak için gizli bir teşkilat kurulmuştur. İhtilal işareti olarak mahallelerde büyük bir ateş yakılır. O günden beri de Aleviler, zulme başkaldırı olarak ateş yakarlar.
  8. Nevruz adlı yetim ve öksüz bir çocuğun kırmızıya boyadığı bir yumurtayı Hz.Ali’ye verdiği gündür. Hz.Ali de bundan duygulanarak bugünü Nevruz Bayramı ilan etmiştir
  9. Nuh'un gemisi bugün karaya çıkmıştır
  10. Kışın bitip, baharın gelişi, toprağın ve canlıları uyanışı
  11. Ölülerin dirilip eğlendiği gündür
  12. Şah İsmail'le ilgili bir takım efsanelere dayandırılır.

B. Anadolu Alevileri-Bektaşileri Nevruzu Nasıl Kutlar? 
Aleviler Nevruz'a çok değer verirler. Bölgeye göre 20 Şubat- 21 Mart arasında kutlanır. 
Evler temizlenir, temiz giyinilir, gençler gruplar halinde bütün evleri dolaşarak bayram kutlarlar ve bayramlık (şeker, pirinç, bulgur, un, yağ, yumurta) toplarlar. Sonra da bunları yoksul ve yetimlere dağıtırlar. Fakirler de "buraya Hızır uğradı" diye sevinirmiş. Daha sonra 3 gün Hızır orucu tutulur (Hızır (sıcaklık) ve İlyas (su) inançları baharın gelmesiyle ilgilidir). Hızır/İlyas Nebi'nin duasını almak ve yılın bereketli geçmesi için çörek dağıtırlar. 
Ev ve tören alanında ateş yakılır, buralar süslenir. Kurbanlar kesilir, etli pilavlar pişirilir, yufka ve ayranlar hazırlanır. 
Şölen masasına adı "S" ile başlayan yeşillik saksısı veya kır çiçekleri olan bir vazo konur. "Selam" sözcüğü ile başlayan Kuran'daki 7 ayet bir kağıda yazılır, içine "Kerbela Cıvheri" ya da Pir türbelerinden alınan bir tutam toprak sarılır ve pişen süt kazanının içine atılır, süte loğusa şerbeti eklenerek penbeleştirilir ve ikram edilir. Arapçadaki "sin" harfiyle başlayan 7 yiyecek de bulunurmuş: süt, simit, sukker, salep, sirke, soğan, semek (balık), sefercil (ayva).
Sabah erken kalkılır, nevruzun ilk suyu ile yıkanılıp, boy abdesti alınır. Soğan kabuğu ile boyanmış yumurtalar yenir, bolluk-bereket dileklerinde bulunulur. Toplu olarak sabah yemeği yenecekse, Dede bir dua okur, Nevruziyeler okunur ve herkese süt ikram edilir, kahvaltı yapılır. Hasta ve yoksullar ziyaret edilir. Yeni ölmüşlerin evlerine gidilir. Yaşlılar ve gençler için ayrı mekanlarda muhabbet sofraları kurulur. Akşam 8'de de Nevruz erkanı başlar. 
1. Bektaşiler: 
Dem sofrası kurarlar. Usüle uygun bir şekilde şarap (kızıldeli) ve rakı (akyazılı) içilir. Önce kurbanın karaciğeriyle birlikte, dem dedeye kontrol ettirilir ve dualanır. Dem almak isteyenler sofra başına belli bir düzen ile geçer. 7 kez dem alındıktan sonra (aralarda zakirler nefes ve gazel söyler, saki ve sakiye bade sunar, sohbetler edilir), meclise serbestlik ve neşe gelir ve semah başlar. Sonra da 12 hizmet sahipleri sona erdirir. 
Tire-Ödemiş-Turgutlu Bektaşileri: 
Nevruz namazı olarak bilinen Cem yapıldıktan sonra, süt, yumurta, pilav, tuz gibi beyaz yiyeceklerin bulunduğu sofra açılır. Beyazın anlamı: Nasıl yeni doğan bebeklerin giysileri, gelinlik ve kefen beyazsa, Nevruz'da da ebedi mutluluk, sevinç, yeniden yaşam anlamı olduğu için, yeni yıl mutlu geçsin diye beyaz tercih edilir.
Isparta ve Burdur: 
Burada İsmail Onarlı [1] alan çalışmaları yapmıştır. Buralardaki Bektaşi topluluklar Nevruzu 21 Mart akşamı cem ayiniyle kutlarlar. Bazıları her zaman yaptıkları cemi, bazıları da Nevruz Cemi yaparlar. Nevruz ceminde kurban ve diğer yiyeceklerin masrafları ortak karşılanmaktadır. Bugün Nevruz üzerine konuşmalar yapılıp, "Nevruziye"ler okunur. 
2. Dersim: 
Dersim'de Nevruz olarak değil, "Hz.Ali günü" ya da "9Mart- Baharın gelişi" olarak kutlanır. 
Erzincan-Çayırlı:
 Nuhun gemisinin 21 Mart'ta "Bağır dağı"ndan geçtiğine inanılır. Nevruzu da burada kutlarlar, cem yapıp, semah dönerler.
Munzur:
Eskiden Munzur gölü çevresinde de Munzur Baba aşkına Nevruz kutlamaları olurmuş. 7-8 asırlık meşe ve ceviz ağaçlarının altında şenlikler düzenlenirmiş. 
Şah İsmail Munzur gözelerinden su içmiş, gölde yıkanıp arınmış, tarikat abdesti almış. Munzur Babadan Kızılbaş devleti kurmak için yardım istemiş. Şeyh Hasan ve Dersim aşiretleri burada Şah İsmaile ikrar verip, onun yoluna baş koymuşlar. Ona 40 çatal boynuzlu geyik kurban edip, pilav ve kırmızı alabalık ikram etmişler. 
Bu yüzden Munzur gözeleri ve gölü kutsaldır. Ağaç kesmek ve suyunu kirletmek günahtır. Munzur'un "kırk gözesi" için dualar edilir, dilekler tutulur, adaklar adanır, mumlar yakılır. 
Onar:
Dut bahçelerinde kızlı oğlanlı, mani ve ezgilerle, halaylar çekilerek kutlanır. 
3. Erzincan-Tercan: 
Buradaki bir söylenceye göre de yine Şah İsmail Erzincan'a geldiğinde "Öbek/Höbek" dağının doruğundaki dümdüz ve çok büyük bir taşın üzerinde otağını kurmuş, yemek yemiş, bütün seyitlere "şah lokması" dağıtmıştır. Bu olaydan sonra bu taş kutsal kabul edilir ve Nevruz bu yerde kutlanır. Yemekler yenir, cemler düzenlenir. Dede dargınları barıştırır. 
4. Sivas-Gürün: 
Sünniler ve Aleviler, gündüz kırlara çıkıp, akşam ateş yakıp halay çekerek kutlarlarmış. Ama 1989’dan sonra kutlanamaz hale geldi. Son yıllarda devlet teşvik etmektedir. 
5. Tunceli: 
Koç katım şenlikleri: Bu şenlikler Alevi köylerinin geniş bir kesiminde 23 Eylülde, Nevruzda olduğu gibi şölenlerle kutlanır. Koçlar ve tekeler sürüye katılır; çiftleşme mevsiminin başladığı gündür. Öncesinde süslenir: Boynuzlarına elmalar takılır, yünleri kırmızı ve yeşile yakın renklere boyanır, boyunlarına renkli boncuklar takılır. Sahibi hangi cins kuzu istiyorsa, ona göre koçun sırtına erkek ya da kız çocuğu bindirerek sürüye götürür. Bugüne özgü yemekleri vardır. "Bicik" ya da "bıcık" üzerine "kaz ayağı" şekli yapılır, yiyenlere uğur getireceğine inanılır. Bazı yerlerde beş parmaklı el şekli yapılır (Pençe-i Hz.Ali-Aba). 
Kuzuların doğması: Sürüler sağılmaya başlandığında da kutlamalar yapılır. Yemekler hazırlanır; çocuklara leblebi, şeker, kuru üzüm, kuru dut dağıtılır; çobanlara hediyeler verilir. 
Aynı gelenekler besicilikle uğraşan ve yayla kültürü olan başka topluluklarda da benzer şekilde yaşanır. 
6. Zaza Aleviler: Tunceli-Pülümür'de yaşayanlar Nevruzu hem Hz.Ali'nin doğum günü, hem de bir Kürt bayramı olarak kutlamaktaydılar. Ancak gerginlikler nedeniyle halk arasında kutlamalar azalmıştır. Devlet, il ve ilçelerdeki kutlamaları şu anda desteklemektedir. 
7. Tahtacılar:

  1. "Sultan Nevroz" adıyla anılır. 21 Mart hicri takvime göre 9 mart olduğu için, "Mart Dokuzu" ya da "Mart Bozumu" adlarıyla da bilinir.
  2. Yapılacak işler paylaşılır: Tüm evler dolaşılır, kazanlarla yapılacak yemek için malzeme toplanır. Para verenlerin paralarıyla da birkaç kurban alınır. Güzel yemek yapan kadınlar yemek yapar ve eğer isterlerse birkaç erkekten su taşıma, ağır yükleri kaldırma gibi konularda yardım isterler.
  3. Bu işlerin dışında kalanlar, yemek vaktine kadar, köy mezarlığına gidip, taş ve otları temizler, mezarlık avlusunu tamir eder.
  4. Meydanda kurulan sofralarda yemekler yenir. Yaşlı ve hastalara ya da gelemeyenlere gönderilir, artan yemekler taksim edilir ve "Sultan Nevroz lokması" paylaşılmış olur.
  5. Sonra genç erkekler sportif oyunlar oynarlar. Omuzlara basıp yükseğe çıkma, arkadaşının sırtının üstünden takla atma, gruplar halinde ip çekme gibi. Bazı yerlerde ateş üzerinden atlama da vardır.
  6. Genç kızlar ise kendi aralarında kapalı bir mekanda ya da köy meydanının bir köşesinde oyun oynayıp, dans edip, türkü söylerler.

İzmir-Naldöken Tahtacıları: 
Yeni elbiseler giyip mezarları ziyaret ederler. Ölülerin bugün yiyip içtiğine inanılır. Mezarın başında kahve içilir, sohbet edilir. 22-23 Martta yaylaya çıkarlar; yörükler yaylada bir el silah atarlar, sürüsü olan kurban kesip ikram eder. 
8. Arap Alevileri (Nusayriler): 
Nusayriler Kimdir? 873'de Samarra’da ölen Nusayr-en- Nemiri tarafından kurulduğu kabul edilir. Batıniliğin bir alt koludur. İnanç esaslarının olduğu Kitabu'l Mecmu'a 957'de Halep'te ölen Şeyh Yaprak tarafından düzenlenmiştir. Ali b. Ebu Talib’in söz ve emirlerinin Nusayrilerin inançlarını belirlediği kabul edilmektedir. Hatay, Adana ve Mersin çevresinde yaşarlar ve sayılarının 500bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. 
Nevruzu nasıl kutlarlar? Bir kısmı 21 Martta, bir kısmı 1 Nisanda kutlar. Kutsal bir anlamı yoktur, sadece özel bir gün olarak kutlarlar. Fakat bazıları Ortadoğu’daki toplumlar gibi zalim hükümdar Dahhak mitolojisine benzer bir şekilde anlamlandırır. Bugün davet edilen şeyhle birlikte namaz kılarlar. Kutsal kitapları Kitabu'l Mecmu-a'dan sureler okurlar. Şeyh kimsenin bilmediği duaları sessizce okur; bu nedenle bu namaza şeyh getirilmelidir. Erkekler "Hırisi" adı verilen, dövülmüş buğday ve etten bir çeşit aşure yaparlar. 
Kaynaklar: 
1. İsmail Onarlı, “Nevruz Bayramı” (http://www.hbektas.gazi.edu.tr
2. Ali Sümer, “Nevruz ve Nevruz Geleneğinin Temel Unsurları” (http://www.hbektas.gazi.edu.tr
3. Zeynel Gül, “Anadolu Aleviliğinin Özünü Bozmadan Yaşatan Toplum: Tahtacılar” (http://www.alewiten.com)