Füsun Demirel Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan röportajında “Oynamak istediğiniz bir rol kaldı mı?” sorusuna, “Çok var. Mesela o dağlardaki gerilla kızları oynamayı çok istedim. Belki bir gerilla annesi olurum artık ya da anneannesi. Kadınların özgürleşmesi adına çalışmak ve üretmek istiyorum. Bütün bir hayatımı buna adadım. Ölene kadar da devam edeceğim. Her şeye rağmen inadına kahkaha!” dediği için önce sosyal medyada linç edildi, sonrada rol aldığı dizideki işine son verildi.
7 Haziran seçimleri sonrası savaş tamtamları eşliğinde yükselen faşizm koşulları, renkleri, farklılıkları, kahkahayı teker teker yok ediyor. Artık iktidar en üst düzeyden “ya bizdensiniz yada onlardan” diyerek toplumu pervasızca kamplara ayrıştırıyor. Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza atan akademisyenlerden Esra Mungan, Kıvanç Ersoy, Muzaffer Kaya “barışın yanında olmaya devam edeceğiz” dedikleri için haklarında tutuklama kararları çıkarılıyor, karşılarına somut delil yerine taraf olmak yahut bertaraf olmak seçenekleri sunuluyor.
Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu olarak ifade özgürlüğüne tahammülsüzlüğün en pervasız örnekleri olan bu olaylar karşısında Füsun Demirel’in, Esra Mungan'ın, Kıvanç Ersoy'un, Muzaffer Kaya'nın yanında yer aldığımızı ifade ediyor, tüm kesimleri barıştan, demokrasiden, özgürlüklerden yana tavır almaya çağırıyoruz.
Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu