İATG 2007 kapsamında 20 Mayıs Pazar günü, İstanbul Üniversitesi Eğitim Araştırma Topluluğu-Deneysel Sahne grubu 'Bir Delinin Güncesi' adlı oyunlarıyla ve Zeytinburnu Halk Sahnesi 'Nesini Söylesem' adlı oyunlarıyla Zeytinburnu Atatürk Kültür Merkezi'nde sahne aldılar.

'Bir Delinin Güncesi', İstanbul Üniversitesi'nde eğitim araştırma konseptiyle faaliyet gösteren bir tiyatro inisiyatifi olan Deneysel Sahne'nin ilk oyunu. Oyun, 19. yy. Rusya'sında rütbelerin arasına sıkışıp kalmış, çıkış yolu bulmaya çalışan Poprişçin'in hikayesini anlatıyor. 9. dereceden bir memur olan Poprişçin, yükselme hayallerinin peşine düşer. Fakat içinde bulunduğu kurulu düzen Poprişçin'i yavaş yavaş delirtmeye başlar.

Grup, Gogol'ün dramaturjisine sadık kalmış, bürokratik düzenin en alt kademesinde yer alan Poprişçin'in delirmesini dönemin koşulları ile doğrudan ilişkilendirmiş ve metne bu yönde birkaç eklemede bulunmuş. Gün sonu söyleşisinde seyirciler, Poprişçin karakterinin delilik klişelerine başvurmadan yorumlanmış olduğunu ve dikkatin deliliğin icrasından ziyade deliliğe sebep olan koşulların anormalliğine çekildiğini dile getirdiler.

Deneysel Sahne üyeleri geçen senenin yaz ayında Gogol'ün Müfettiş oyununu ele aldıklarını, fiziksel aksiyonlardan yola çıkarak oyunun bazı sahneleri üzerine çeşitli denemeler yaptıklarını belirttiler. Bu denemelerin ardından Gogol üzerine girdikleri eğitim araştırma çalışmasını, 'Bir Delinin Güncesi' oyunuyla sürdürmeye karar vermişler. Grup, süreç içinde oyun kadrosunda değişiklikler olduğunu, Poprişçin karakterinin son bir ayda başka bir oyuncuyla yeniden çalışıldığını ve yaşadıkları mekan problemini aktardı. Seyirci tarafından grubun bu problemlere rağmen nitelikli bir ürün çıkartmış olduğu ve bu oyunun grubun kadrolaşması anlamında oldukça önemli göründüğü dile getirildi.

Grup, Gogol üzerine yaptıkları arkaplan çalışmasını içeren bir Gogol dosyası hazırlamayı ve bunu internet sitesi aracılığıyla kamusallaştırmayı planlıyor. 'Bir Delinin Güncesi', BÜO'nun 'Müfettiş' oyunundan sonra İATG'de izlediğimiz ikinci Gogol oyunu idi. Deneysel Sahne, İATP-G üyesi iki topluluk da Gogol üzerine çalışırken iki grubun çalışma süreçlerinde birbirleriyle yeteri kadar önaçıcı bir ilişki kuramadıklarını belirtti. Bu noktada söyleşideki seyirciler, bu aşamada da iki grubun yaptıkları arka plan çalışmalarını birleştirerek zenginleştirebileceklerini, ve bu çalışmanın İATP-G ve kamuyla paylaşılabileceğini söylediler.

Günün ikinci oyunu olan 'Nesini Söylesem' oyunu ise Zeytinburnu Halk Sahnesi oyuncularının tanık oldukları hikayelerden yola çıkarak dönem içinde yaptıkları doğaçlamalardan oluşan bir oyun. Oyun, mevsimlik işçi beş arkadaşın sıra gecesinde yaptıkları sohbetle açılıyor. Sıra gecesindeki gençlerin çalıştıkları iş yerleri ile ilgili anlatıları canlandırılıyor. Üç anlatı, üç farklı epizot halinde canlandırılıyor. Birinci epizotta, emlakçıda çalışan bir gencin çalıştığı yerde tanık oldukları anlatılıyor. Emlakçının Çingenelere, Kürtlere ve yalnız yaşamak isteyen bir kadına diğer müşterilerinden farklı davranması eleştiriliyor. İkinci epizotta, yerin yedi kat altındaki ayakkabı atölyesinde çalışan işçilerin çalışma ortamı ve bu ortamda yaşadıkları gerilimler anlatılıyor. Üçüncü epizotta ise, Zeytinburnu'nda hiphop yapan gençlerin sokakta dans ettiklerinde karşılaştıkları tepkiler gösteriliyor ve danslar sergileniyor.

Lise çağındaki oyuncuların çalıştıkları yerlerde bizzat tanık oldukları hikayeleri sahne üzerine taşımaları, oyunlarını kendi önerileriyle şekillendirmelerine ve kendi metinlerini oluşturmalarına sebep olmuş. Oyun sonu söyleşisinde seyirciler tarafından lise çağındaki oyuncularının kendi dertlerini ifade etmek için kendi metinlerini oluşturmalarının oldukça değerli bir çalışma olduğu belirtildi. Oyuncuların performansı beğenildi, bunun yanı sıra oyunun dramatik yapısı üzerinde çalışılmaya devam edilmesinin faydalı olacağı ifade edildi.

Söyleşideki bir diğer tartışma da oyunun mahalleliyle yeterince buluşup buluşmadığı idi. Grup, oyunu henüz tamamlamadıklarını, çalışma sürecinin devam ettiğini dile getirdi. Çalışma süreci tamamlandığında oyunun Zeytinburnu seyircisiyle buluşması planlanıyor. Oyuncular tarafından Zeytinburnu'nda halihazırda bir tiyatro seyircisinin var olmadığı, mahallelinin yeteri kadar tiyatroya ilgi göstermediği söylendi. Bu çerçevede amatör tiyatro gruplarının seyirci örgütlenmesi için neler yapabileceği üzerine tartışma yürütüldü. Bu tartışmanın önümüzdeki dönemde İATP-G'de de yürütülmesi oldukça faydalı olacaktır.

21.05.2007