Kanser Önleme Koalisyonu’nun bugün yaptığı uyarıya göre, Eli Lilly tarafından 1997’den beri pazarlanan osteoporoz (kemik erimesi) ilacı Evista (raloxifene) alan kadınların yumurtalık kanserine yakalanma riski artmaktadır.

Kanser Önleme Koalisyonu Başkanı Dr. Samuel S. Epstein’ın belirttiğine göre, “Evista’nın yumurtalık kanseri riski arz ettiğine dair çok sayıda bilimsel kanıt vardır. Ayrıca şunu da biliyoruz ki Ulusal Kanser Enstitüsü (NCI) bu riskleri bilmezden gelmektedir.”

Kadınların 1997’den beri yaygın olarak Evista ile tedavisinin yumurtalık kanseri görülme oranlarını artırıp artırmadığını belirlemek, en son yayınlanan NCI kanser görülme oranı verileri iki yıl öncesine ait olduğu için mümkün olamamaktadır. Yayınlanan veriler, Evista tedavisi uygulamış olması en muhtemel olan 65 yaş üzeri beyaz kadınlarda 1997 ile 1999 yılları arasında yumurtalık kanseri görülme oranlarındaki yüzde 8’lik bir artışı ortaya koymaktadır.

Dr. Epstein’a göre ‘Kanser görülme verilerinin açıklanmasında yaşanan bu gecikme kabul edilebilir değildir. NCI’nın, 16 Kasım 2002 tarihli dergisinde verilerin açıklanmasıyla ilgili başka gecikmeleri de kabul etmesi bu durumu daha da kabul edilemez hale getirmektedir.’

Lilly’nin ilacın güvenliğini kanıtlamak için özel olarak tasarlanmış kendi araştırmasında, ilacın farelerde ve tedavide uygulanan dozlardan epey düşük dozlarda sıçanlarda yumurtalık kanserine neden olduğu bulunmuştur. Araştırmada ‘Rastlanan bu tümörlerin klinik ilgisi bilinmemektedir.’ denmektedir.

Bu sonuç, bir ilaçın, iyi tasarlanmış araştırmalarda iki tür üzerinde de kansere neden olması halinde, bunun insanda da kansere neden olacağı şeklindeki güçlü bilimsel mutabakatı ihlal etmektedir.

Buna rağmen Lilly, Physician’s Desk Reference (Doktorun Başvuru Kitabı) kitabının ‘Uyarılar’ bölümünde, 4 Aralık 1997 tarihli New England Journal of Medicine’deki makalede, önde gelen ulusal gazetelere verdikleri tam sayfa ilanlarda ve ilacın etiketinde bu önemli bilgiyi açıklamayı ihmal etmiştir. Daha vahimi ise toplanan vergilerden her yıl milyarlarca dolar harcayan NCI’nın bu kaçınılabilir yumurtalık kanseri riski ile ilgili olarak devam eden sessizliğidir.

Southern California Üniversitesi araştırmacıları tarafından, Avrupa İnsan Üreme ve Embriyoloji Derneği’nin Temmuz 2001’deki yıllık toplantısında sunulan çalışma, Evista’nın kanser riski ile ilgili ilave kanıtlar sağlamaktadır. Bu çalışma, Evista’nın laboratuar araştırmalarında yumurtalık kanseri hücrelerinin büyüme hızını artırdığını ve yumurtalık kanserinin tekrar etme riskini de artırabileceğini göstermiştir.

Bu uyarılar ilk olarak, Dr. Epstein tarafından 12 Ocak 1998 tarihinde Jim Lehrer’in sunduğu Newshour programında ve sonrasında düzenlenen 4 Şubat 1998 tarihli basın açıklamasında yapılmıştır. Bu açıklamadan sonra iki kadın Koalisyon’la temasa geçerek Evista tedavisi uyguladıktan sonra kendilerinde yumurtalık kanseri teşhisi konduğunu söylemişlerdir. Bu kadınlardan biri, kötüleşen osteoporozunu önlemek için iki yıl Evista tedavisi uygulayan 68 yaşındaki Floridalı Delray Beach’dir. Diğer kadın ise osteoporozu ve tedavi edilmiş olan meme kanserinin tekrar etmesini önlemek için üç yıldan fazla Evista tedavisi uygulayan, 53 yaşındaki Chicagolu bir kadındır. Lilly, Ters İlaç Reaksiyonu konusunda FDA’ya başvurmak için, yaklaşık bir yıl önce, bilgi almak üzere kendisiyle temas kurmuştur. İlaç, her iki kadına da yumurtalık kanseri riski hakkında bilgi vermeden reçete edilmiştir.

Yumurtalık kanseri yılda 23.000 kadını vurmakta ve tüm kanserlerin yüzde 4’ünü oluşturmaktadır. Yılda 14.000 kadın yumurtalık kanserinden dolayı ölmekte ve bu da bu kanseri ürogenital sistem kanserleri arasında en fazla ölüme yol açan kanser yapmaktadır.

Bu gerçekler hakkında yorum yapan Dr. Epstein, Lilly’nin, Evista’nın yumurtalık kanseri ile ilgili kanıtları hasıraltı etmesinin, FDA’nın ilaca satış onayı vermesi kadar pervasız bir davranış olduğunu belirtmiştir.

Epstein devamında şunu söylemiştir: “FDA derhal, hekimleri ve hastaları ilacın riskleri hakkında uyarmak için Evista etiketlerinde ‘Kara Kutu’ uyarılarını zorunlu hale getirmelidir. Ayrıca, ilacın reçete edildiği kadınlar (ya da klinik denemelere katılanlar) masrafları Lilly tarafından karşılanmak suretiyle yumurtalık kanserinin erken teşhisi için ömür boyu izlemeye alınmalıdır. Kanser kurumlarının, federal bir kuruluş olan Ulusal Kanser Enstitüsü’nün ve ‘bağış yapılan’ Amerikan Kanser Derneği’nin, Evista’nın açıklanmayan kaçınılabilir yumurtalık kanseri ve diğer kanser riskleri hakkında kadınları uyarmaktaki ihmalinin devam etmesi ise daha büyük bir pervasızlıktır.”

Son olarak, Kanser Önleme Koalisyonu, Evista tedavisinin arz ettiği yumurtalık kanseri riskleri ile ilgili bilgileri yaymak konusunda Gilda’s Club, Önce Önleme Koalisyonu ve diğer ürogenital kadın sağlığı gruplarının kendilerine katılmasını istemektedir.

_______________________

24 Ekim 2002 tarihli Chicago Tribune gazetesinde yayınlanan “Kanser Önleme Koalisyonu Uyarıyor: Son Kanıtlar Evista Adlı İlacın Yumurtalık Kanseri Riski Oluşturduğunu Desteklemektedir” başlığını taşıyan bu yazı, Kanser Önleme Koalisyonu’nun web sitesinden (www.preventcancer.com) alınmıştır.