Tiyatro Anadolu, Teatre Orient ve İmgesel Düşler Tiyatrosu'nun kurucularından Mahmud Samed ile Diyarbakır'da yürüttükleri tiyatro çalışmaları ve Kürt tiyatrosunun gelişim düzeyi hakkında konuştuk.

Kürt tiyatrosu hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyiz, genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz, genel gelişim düzeyini nasıl ele alıyorsunuz?

Kürtçe edebiyat gibi Kürt tiyatrosunun da sistematik bir tarihçesi yazılmamıştır. Zaman zaman Kürt tiyatrosunun mensupları çeşitli konularda makaleler yazmıştır. Bu makaleler genellikle o dönemde oynanan oyunlar ve geleneksel Kürt tiyatrosuna ilişkindir. Dünya tiyatrosu ve Kürt tiyatrosunun sorunları ile ilgili az sayıda yazı yayınlanmıştır. Bunların arasında Bengin Amedi, Kemal Orgun, MKM tiyatrolarında çalışanların yazdığı makaleler örnek olarak gösterilebilir. Ancak yine de sistematik bir çalışmadan bahsetmek olası değil.

Tiyatroyu insandan, toplumdan, toplumsal çelişkilerden ayırmamız pek olası olmadığına göre Kürt tiyatrosu Kürt politik mücadelesiyle de paralel bir gelişim göstermiştir diyebiliriz. Kürt tiyatrocular Kürt meselesine Türkiye'nin siyasi, kültürel ve toplumsal meselelerine, estetik sanatsal bir pencereden ayna tutmaya çalıştılar. Ancak burada bir noktaya dikkat çekmekte fayda vardır. Bazı Kürtçe oyunlar angaje olmaktan kendini kurtaramamıştır. Bir gerçekliği daha dile getirmekte fayda var. MKM tiyatroları Kürt tiyatro tarihinin en önemli kısmını oluşturur. MKM'nin deneyimleri belgelenmeli, tarihçesi yazılmalı ki, önümüzdeki süreçlerde diğer teatral faaliyetlerle birlikte derli toplu bir tarih yazılabilsin. Kanımca Kürtlerin arşivleme, belgelendirme problemleri var.

Kürt tiyatrosunun açmazları nelerdir ve bu açmazların nedeni olarak neleri görüyorsunuz. Sizce ne gibi önlemler alınmalı?

Kürt tiyatrosunun açmazları dünya tiyatrosu ya da Türk tiyatrosuyla aynı değil. Yeni dünya tiyatrosu temel sorunlarını çözmüş, daha ince şeylerle uğraşmaya başlamıştır. Yeni dünya tiyatrosu Grotowski, Brecht ve Peter Brook sonrası tiyatroyu tartışıyor ya da aşmaya çalışıyor. Kürt tiyatrocular ise, oyunculukla ilgili, tiyatro düşüncesi ile ilgili sorunlar yaşamaya devam ediyor. Kürt tiyatrosunun somut sorunları arasında oyunculuk, tekst, dramaturji, müzik, kostüm, aksesuar, ışık ve ödenek yer alıyor. Kürt tiyatrosu gönüllülük esasına dayanıyor. Hiçbir çalışanı ücret almıyor. En büyük engel ödenekli tiyatrosunun olmaması, oyun yazarlığının gelişmemesi, yabancı dillerden modern dünya klasiklerinin çevrilememiş olması, tiyatroda görev alan tüm elamanlarının alaylı olması, eğitim almamış olmasıdır. Mevcut Kürt kurumlarının saydığım ve kanımca eksik olduğunu düşündüğüm sorunları çözülürse Kürt tiyatrosunun önü açılır.

Kürt tiyatrosu bir birikim oluşturmakta zorlanıyor, bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

90 sonrası sanatçılar Kürt kültürünün gelişimi, Kürt tiyatrosunun bir yerlere gelmesi için yoğun çaba içindeydiler. Bu günlere geldiğimizde hem edebi, hem sanatsal alanda bir kısırlaşma, bir kısırdöngü söz konusu. Bu yorgunluktan tiyatro da nasibini aldı. Sanırım Kürtlerin bir sanat, edebiyat ve kültür politikası da yok.

Kürt tiyatrosunun birikimleri ancak derli toplu bir tarihçesi yazılarak oluşturulabilir. Uzun yıllar verilen bir emek ve doğal olarak bir birikim de vardır. Bu birikime acımasız eleştiriler getirilerek, çelişkileri ortaya çıkarılarak yeni bir ivme elde edilebilir. Arşivi olmayan bir teatral geleneğin birikimi belleksiz bir birikimdir. Birikimle yüzleşebilecek cesur sanatçılara ihtiyaç vardır.

Kaç yıldır tiyatroyla uğraşıyorsunuz? Oyun metinlerinizi nasıl seçiyorsunuz veya oluşturuyorsunuz?

Yaklaşık 13 yıldır tiyatro ile uğraşıyorum. Dicle Üniversitesi ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi çalışmalarını saymaksak, 1995-2005 arasında profesyonel bir şekilde tiyatro ile uğraştık. Bu süre içinde üç grup kurduk. Tiyatro Anadolu, Teatre Orient ve İmgesel Düşler Tiyatrosu. Tiyatro Anadolu ve Teatre Orient'in Genel Sanat Yönetmenliğini Onur Cebe yaptı. Sivil tiyatroydu. Bülent Yiğit, Cevat Talay, Atilla Alp, İbrahim Koçlardan, Yusuf Çankaya, Hakkı Kuş gibi oyuncular aktif rol oynadık.Oyun metinlerini deneysel tiyatroya olanak tanıyan, görsellik açısından zengin imkânlar sunan, dünyanın daha güzel olması için bir ışık saçan metinlerden seçiyoruz. Oyunları, Türkiye'deki oyun yazarlarıyla ile ilgili sıkıntılar yüzünden genelde serbest metinlerden kendimiz oluşturup yazıyoruz. Kendi yazdığımız metinler de var. Bunlar Yürek Cehennem (Şahdamarım) - Onur Cebe ve Diyarbekir Hikâyeleri - Bülent Yiğit. Oyunların dili genellikle Türkçe'dir. Yaklaşık 5000 seyircimiz var. Diyarbakır, ilçeleri ve bölge il ve ilçelerinde turnelerimiz oluyor. En son Diyarbekir Hikayeleri 16 yerleşim biriminde oynandı.

Diyarbakır'da devlet tiyatrosu, DBŞT (Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatrosu) ve diğer tiyatrolarla ilişkilerimiz var. İstanbul'da ise Tiyatro Oyunevi, Seyr-i Mesel tiyatro grupları ile ilişkilerimiz sürmektedir.


SÖYLEŞİYE EK:

Tiyatro Anadolu'nun oyun dağarı:

1995-96: Bu Ölü Kalkacak (Vedat Türkali), Ada (Atold Fugard), İnsan ve Kadına Dair (Kolaj)
1996-97: Taziye (Murathan Mungan)
1997-98: Kahraman Bakkal Süper Markete Karşı (Ferhan Şensoy)
1998-99: Çöplük (Turgay Nar)

Teatre Orient'in oyun dağarı:

2001-2002: Yürek Cehennem (Şahdamarım) (Onur Cebe)
2005-2006: Bineli ile Temir (Murathan Mungan)


İmgesel Düşler Tiyatrosu'nun oyun dağarı:

2003-2004: Bir Takım Azizlikler (Aziz Nesin-Genco Erkal)
2004-2005: Diyarbekir Hikayeleri (Şeyhmus Diken)